Atık Sularda Covid-19 Tespit Edildi

Dünyada ilk kez Türkiye’de yapılan araştırmada kanalizasyon sularından çıkan çamur örneklerinde SARS-CoV2 ‘ye rastlanılmıştır.
Atık Sularda Covid-19 Tespit Edildi.

Covid-19 virüsünün hayatımıza girmesiyle birlikte birçok tedbirler alınmaya ve çalışmalar yürütülmeye başlandı. Covid-19 halk arasındaki ismiyle Korona solunum yoluyla bulaşan öksürme, hapşırma ve hatta konuşma yoluyla havaya yayılan virüs türüdür. Aynı zamanda yapılan bazı çalışmalar bu virüs türünün eşyalarda ve havada belli bir süre canlılığını sürdürdüğü ve bulaşma riskinin el ve ağız teması ile oluşabileceğini göstermiştir.

Daha önce Hollanda atık su tesislerinde Covid-19 virüsüne rastlanarak Korona virüsüne sularda rastlanılabileceği kanıtlanmıştı.  Birkaç hafta önce Türkiye’de kanalizasyondan alınan çamur örneklerinde virüs analizleri yapılmaya başlandı. Dünyada ilk kez Türkiye Çamurda Covid-19 virüsü taraması yaparak literatüre girmiş oldu.  Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kordinatörlüğünde ve projenin danışmanlığını yapan Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi tarafından yürütülen bu çalışmanın sonrasında yayınladıkları makalede yer alan analizlerinden SARS-COV2 çamur örneklerinde daha yoğun olarak bulunduğu tespit edildi. Bu analizlerde giriş sularından çok, su tanklarının altında kalan kısmında yer alan çamurda daha yoğun olduğu görüldü.

Öncelikle nüfusun kalabalık olduğu ve korona virüsü vakalarının fazla görüldüğü İstanbul ili pilot şehir seçilerek, atık sularda Covid-19 virüsü tespit çalışmalarına başlandı. Daha sonrasında aynı testler yapılarak vaka sayısının daha düşük olduğu Samsun ilinde de virüs tespit edildi. Bu çalışma sonucunda vaka sayısının fazla ya da az olması virüsün tespit edilmesi için engel olmadığı ve virüs yoğunluğunun bu yöntem ile daha kolay tespit edilebileceği ön görülmektedir. Bu çalışma vaka sayısını ortaya koymak yerine hangi ilçelerde daha yoğun olabileceği ile ilgili erken tespitin önünü açabilir.

Çalışmanın bir avantajı da erken tespit yöntemi olarak özellikle turistik bölgelerde kullanılabilecek olmasıdır.